Çinko kaynağı et, yumurta ve deniz ürünleri ihmal edilmemeli.
Okulların açılması ve mevsim geçişleriyle beraber üst solunum yolu enfeksiyonlarında artış gözlendiğini belirten uzmanlar, bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi için doğru ve dengeli beslenmeyi öneriyor. Her öğünde 4 besin grubunun bulunması gerektiğini belirten uzmanlar, et, karaciğer, yumurta ve deniz ürünlerinin en iyi çinko kaynağı olduğunu belirterek bağışıklığın güçlenmesindeki rolüne dikkat çekiyor. Bağışıklık sistemini güçlendirmede C vitamininin de önemli olduğunu belirten uzmanlar, kuşburnu, turunçgiller, domates tüketilmesini tavsiye ediyor.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Diyetisyen Özden Örkcü, çocukların bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde doğru ve dengeli beslenmenin önemine işaret etti.
Mevsim geçişleri ve okulların açılmasıyla beraber çocuklarda solunum yolu hastalıklarının artış göstermeye başladığını kaydeden Diyetisyen Özden Örkcü, “Gribal, viral enfeksiyonlara karşı bağışıklık sistemimizi koruyarak güçlü bir savunma sistemi oluşturabiliriz. Bunun için öncelikle çocuklarımızın yeterli ve dengeli beslenmesinden ve uykusunu tam almasından başlayabiliriz.” dedi.
Diyetisyen Özden Örkcü, bu dönemde bağışıklık sistemini güçlendirecek tavsiyelerini şöyle sıraladı:
C vitamini: Bağışıklık siteminizi güçlü tutarak hastalanmanızı engeller. Kuşburnu, turunçgiller, domates, biber, maydanoz, soğan, dutsu meyveler dediğimiz berryler, kabak, brokoli ve yeşil salatalar C vitamini almanızı sağlayacak besinlerdir. Sarı-turuncu-kırmızı renkli meyve ve sebzeler karoten ve likopen denilen pigmentleri içerirler, bunlar vücutta hem A vitaminine dönüşerek hem de antioksidan etkileri ile bağışıklığı güçlendirirler.
Çinko: Bağışıklıkta önemli rolü vardır. Et, karaciğer, yumurta ve deniz ürünleri, çinkonun en iyi kaynağıdır.
Omega 3: Bağışıklık sistemini güçlendirerek hastalıklardan korunmayı sağlar. Balık (uskumru, somon, sardalye), ceviz, badem, soya filizi, koyu ve yeşil yaprak sebzeler, keten tohumu, semizotunda bulunur. Haftada 2-3 kez 150 gram kadar alınmalıdır.
Sarımsak: Yapılan araştırmalara göre içerdiği organosülfür sayesinde birçok hastalığa karşı koruyucu kalkan görevi yapar, özellikle çiğ ve ezerek yenmesi tavsiye edilir.
Bitki çayları: Ihlamur, zencefil, bal, limon gibi bitkilerden hazırlanan içecekler çocukların boğaz ağrılarını önlemekte ve daha dinç olmalarını sağlamaktadır.
Çocuk ne yediğinin farkında olmalıdır
Çocuğun ne yediğinin farkında olması gerektiğini vurgulayan Diyetisyen Özden Örkcü, “Çocuğun beslenme alışkanlığını etkileyen önemli bir etken de televizyondur. Okul öncesi çocuklar hareketli reklamlardan hoşlanırlar. Yiyecek ve içeceklerle ilgili reklamların çoğu şekerli ve enerji değeri yüksek besinlerdir. Diğer taraftan televizyon, çocuğu hareketsizliğe itmekte, televizyon seyrederken tüketilen pasta-kek türü yiyecekler de şişmanlık riskini artırmaktadır.” uyarısında bulundu.
Her öğünde 4 besin grubu yer almalı
Her öğünde 4 besin grubunun bulunması gerektiğini belirten Diyetisyen Özden Örkcü, bu besin gruplarını et ürünleri, sebze ve meyve ürünleri, tahıl ürünleri ve süt ve süt ürünleri olarak sıraladı.
Diyetisyen Özden Örkcü, tavsiyelerini şöyle sıraladı:
Kahvaltı ve ara öğün: Sabah kahvaltısında süt, yumurta, ceviz ya da zeytinin yanında bir porsiyon mevsim meyvesinin yanında bir dilim ekmek tamamlayıcı olurken, okul zamanı ara öğünlerinde omega-3 içeriği yüksek olan ve zihinsel bedensel gelişiminde faydalı olan ceviz, badem, fındık gibi yağlı tohumlulara yer verebilir. Kahvaltıda süt içme alışkanlığı yoksa yine ara öğünlerde kefir ya da sütle kalsiyum gereksinimi de karşılanmalıdır.
Öğle ve akşam yemekleri: Öğle ve ya akşam yemeklerinde et ürünlerinden biri tercih edilecekse diğer öğünde mutlaka sebze yemeği tercih edilerek, beslenmesinde çeşitlilik sağlayabilirler.
Sebze suyundan çorba yapılabilir
Yeme kaçınması olan çocuklarda bu sevdikleri yemek ya da yiyeceklerle tamamlanabilir. Örneğin sebze sevmeyen çocuklar için sebze suyundan çorba yapılabilir ya da sevdikleri bir yiyecekle karıştırıp tadı yumuşatılarak çocuklara sunulabilir. Böylece hem bağışıklık sistemini kuvvetlendirir hem de gereksinimi olan vitamin ve mineralleri çocuklarınız için dengeli bir şekilde günlük almasına yardımcı olursunuz.
Aile bireyleri de beslenmelerine dikkat etmeli
Diyetisyen Özden Örkcü, okul öncesi 1-6 yaş grubu çocukların genellikle ailedekileri taklit ettiklerini belirterek “Ebeveynler kilolu mu onu gözlemlemek gerekir. Kilolu ebeveynleri olan çocukların şişman olma riski de fazladır. Bu yüzden aile bireyleri de beslenmelerine dikkat etmelidir.” diye konuştu.